Ölçme, insanların hayatları boyunca ihtiyaç duydukları önemli kavramlardan birisidir. Ölçmenin keşfedilmesi ve nasıl ölçüm yapıldığının öğrenilmesi, öğrencilerin kendi yaşantısı etrafındaki durum, olay ya da nesneleri tarif etmelerine, düzenlemelerine ve anlamalarına katkıda bulunmaktadır.
     Günlük hayatımızda, her meslek grubunda ölçü birimlerinin tamamı ayrı önem arz etmektedir. Ölçülmeden yapılan işler doğru yerine oturmaz, güzel durmaz veya sağlam olmaz. Örneklerle açıklayacak olursak, bir terzi elbiselerimizi gelişigüzel yapsaydı ölçüsüz ve çirkin olurdu yada bir mühendis içinde oturulan binayı ölçmeden yapsaydı şekilsiz ve güvensiz olurdu. Ya da yol çalışmaları ile ilgilenen işçiler yolla ilgili planı ölçmeden rastgele çizseler yollarımız çok geniş veya çok dar olurdu buda sıkıntılar yaşamamıza neden olurdu. Boyumuzun ne kadar olduğunu bilemez ve boyumuza göre elbiseler alamazdık, pazarlarda ve çarşılardaki alışverişlerimizde adaletsizlik olurdu. Örnekler daha da artırılabilir ve liste hayli uzayadabilir.. Birçok durumda uzunluk, alan, zaman ve ağırlık gibi farklı ölçme birimlerinden yararlanmaktayız. Bunun yanında metre, kilogram ve litre gibi standart ölçme birimleri herkes tarafından aynı şekilde bilinen ölçekler olup, toplumsal düzenin oluşturulmasına da katkıda bulunmaktadır.

     Ölçme, matematiksel kavramların öğretiminde de kilit öneme sahiptir (Clements, 1999; Haylock, 2010; Lehrer, 2003; Witzel ve Little, 2018). Cebirsel denklemlerin günlük yaşam içinde yorumlanması ve grafiklerin çizilmesinde, geometrik kavramların keşfedilmesinde, veri toplama ve analizinde, basamaklar arasındaki 10 kat ilişkisinin kavratılmasında, orantısal akıl yürütme becerisinin kazandırılmasında vb. birçok durumda ölçme kavramlarının önemli katkısı bulunmaktadır. Ölçme kavramlarına yönelik anlayış cebir ve grafiklerin öğrenimini de etkileyecektir. Geometrik şekillerin öğretimine ilkokul seviyesinde öncelikle isimlendirme yapılarak başlanılmaktadır. Yani kare ve dikdörtgen gibi geometrik şekillerin oyunlar ve somut örnekler yardımıyla isimlendirmesi yapılmaktadır. Öğretimin ilerleyen aşamalarında ise, isimlendirilmesi yapılan geometrik şekillerin özellikleri, birbirleriyle olan benzerlik ve farklılıkları keşfedilmektedir. Bu tür keşiflerin yapılması ise ölçme kavramlarının kullanılmasını gerektirmektedir. Dolayısıyla kavrama temel teşkil eden diğer kavramlara yönelik eksiklikler, öğrencilerin öğrenmeleri önünde engeller oluşturabilecektir. Bunun yanında ölçme, somut öğrenme ortamlarının oluşturulmasına katkıda bulunarak öğrencilerin yaparak yaşayarak öğrenmelerine fırsat tanımaktadır. Böylece öğrenmeye yönelik ilgi ve motivasyonu da arttırmaktadır.
     Gelin konuyu daha fazla dallanıp budaklandırmadan uzunluk ölçü birimleri ve ölçü birimlerinin tarihçesi ile ilgili enteresan bilgiler edinerek başlayıp uzunlukları birbirine dönüştürebilmemiz için bir hocamızın çalışmasından esinlenerek öğrenciler adına bireysel çalışabilme seviyesine taşıdığımız, öğretmenlerimiz adına da ders anlatım anında faydası dokunabileceği düşündüğümüz materyalimizi sizlere tanıtalım.

Ne duruyoruz öyleyse,
Videomuz huzurlarınızda, iyi seyirler ..

​

​

     KAYNAK:

• Kar, Tuğrul & Öçal, Mehmet Fatih (2020), İlköğretimde Teknoloji Destekli Ölçme Öğretimi (Pegem Akademi).